Aç karnına günde üç defa
Finlandiyalı Grup Nightwish, yeni vokali Anette Olzon'la ilk albümleri "Dark Passion Play"i çıkardı
Finlandiya’nın en büyük gruplarından biri olan Nightwish, 2005 yılının soğuk bir sonbahar akşamı dokuz yıllık vokalistleri Tarja Turunen’e Hartwall Arena’da binlerce kişiyle beraber bir “veda partisi” düzenlemiş ve aynı akşam oldukça ağır bir açık mektupla gruptan kendisini ve kocası Marcelo Cabuli’yi kovdu. Bu olay Finlandiya ve Avrupa basınında bir nevi “Hülya Avşar’ın selülitleri” etkisi yarattı ve aylarca yazılıp çizildi, spekülasyon olayının doruk noktasına ulaşmasına neden oldu.
Bu olayın üzerinden geçen iki yılda grup oldukça yoğun çalışmalar içerisine girdi ve yeni vokallerini seçmek için yaklaşık 2000 demo dinlemek zorunda kaldı. İçlerinden bazıları 13 yaşındaki Brezilyalı bir arkadaştan, mankenlerden, 60 yaşındaki teyzelerden geldi ama en sonunda Nightwish yeni sesini bulmayı başardı: Anette Olzon.
Önce ısınma turları
Anette Olzon 36 yaşında, İsveçli, bir çocuk annesi ve oldukça kabarık bir müzik geçmişine sahip. Tarja Turunen’in aksine oldukça sıcak bir yüze ve sese sahip bir arkadaşımız. Tabi ki Tarja Turunen’den çok farklı bir vokal tekniğine ve yüze sahip olması, bir anne olması ve İsveçli olması nedeniyle (Ha Fin-İsveç, ha Türk-Yunan dostluğu) ilk günlerde çok ağır eleştrilere uğrayan Anette Olzon ve diğer grup üyeleri bu duruma kendilerini hazırladıklarını her seferinde dile getirmekle beraber, dinleyici kitlesinden korktuklarını saklamıyorlar. Bu yüzden grup turneye İsrail’den başlayacak, oradan ise Kuzey Amerika’ya geçecek. Biraz kendilerini ve yeni yüzleri Anette’yi ortama ısıtıp, oradan meydanlara akacaklar.
Anette Olzon’lu ilk Nightwish albümü “Dark Passion Play” ismini taşıyor ve albüm 26 Eylül’de raflarda yerini alacak. Grup bu albüme 500 bin avro harcayarak kariyerlerindeki en pahalı albümü de yapmış oldu. Sekiz gün boyunca efsanevi Abbey Road Stüdyo’larında Pip Williams prodüktörlüğünde orkestra ve koro kayıtları yapıldı, tabii en çok para buraya harcandı. Ayrıca gruba bir şarkıda iki adet çocuk soprano eşlik etti. Grubun hala nasıl metelik bulup 270 bin avroluk klipler çektiği ise ayrı magazin konusu...
Albümden çıkan ikinci single olan “Amaranth” 24 Ağustos’ta piyasaya sürüldü. (İlk single “Eva” sadece internetten indirilebilen ve yeni vokali tanıtmak için seçilen bir single'dı.) Los Angeles’da çekilen klip, bir süre önce televizyonlarda dönmeye başladı. Grubun beyni ve klavyecisi Tuomas Holopainen bu şarkının baştan beri bir bonustrack olarak düşünüldüğünü ama oldukça yakalayıcı bir melodisi olduğu için ilk single olarak piyasaya sürmeye karar verdiklerini söylüyor. Kendisi bu şarkıdan hiç haz etmediğini ama yazarken çok eğlendiğini de bir kaç defa eklemiş.
Aç karnına lütfen
Albümde bir tanesi 14 dakika olmak üzere 13 şarkı bulunuyor. 14 dakikalık “The Poet And The Pendulum” isimli şarkı, çocuk sopranolar, koro, orkestra, gitarlar, ses efektleri, bayan ve erkek vokalin her türlü hünerini sergilemek zorunda kaldığı bir parça ve aynı zamanda albümün de ilk parçası. Bu şarkı Tarja Turunen’in gruptan atıldıktan sonra Tuomas Holopainen’in yaşadığı olayların “kısa” bir özeti niteliğinde. Oldukça ağır sözler, iniş çıkışlar, hızlı ve oldukça yavaş kısımlar içeren bu parça grup üyelerinin de favorisi. Tarja Turunen’in kovulmasıyla ilgili albümde yer alan 3 parçadan biri bu. Diğerleri ise, ikinci single olarak seçilen “Bye Bye Beatiful” ve sadece Marco Hietala ve koronun seslendirdiği ve yine ağır sözler içeren, Tarja Turunen’in Arjantinli kocası hakkında olan “Master Passion Greed”. Ayrıca albümde akustik bir parça olan “The Islander”, bu şarkının devamı niteliğinde olan enstrümental “Last Of The Wilds”, oldukça ilginç bir bitime sahip “Meadows Of Heaven” şarkıları Nightwish’in yeni bir şeyler yapmaya çalıştığı parçalar olmuş.
Anette Olzon’un sevimli sesiyle ve orkestra, koro ve gitarlarla bezenen bu albüm şimdiye kadar yapılan en iyi Nightwish albümü ama aynı zamanda vokalde büyük bir değişikliğe gittikleri için en kötü Nightwish albümü olarak gösteriliyor. Kısacası bu albüm Tarja Turunen’le olsaydı nasıl olurdu diye düşünen kısım albümü inatla beğenmiyor. Ama değişikliğe kendini hazırlamış olan bir diğer kısım yeni vokal Anette Olzon’u büyük bir sevinçle karşıladı ve yeni albümün bir başyapıt olduğu görüşünde. Ancak herkes bir konuda hem fikir, bu albüm “büyük” bir albüm ve bir kere dinlenmekle pek bir şey anlaşılmıyor, bu yüzden albümü aç karna günde 3 defa dinlemenizi öneririz.